Perşembe, Şubat 12, 2009

so what!


* nedir efendim bu madafaka?
madafaka ağız dolusu küfretmektir! ana ile anne arasındaki ince çizgidir madafaka.
türk toplumunda "ana", anneye olan sevginin yoğunluğunca söylenir, şarkılar "anam" diyerek yazılır, canı yanar "yandım anam" der insan. "anneni markette gördüm" dersin sorun olmaz ama "ananı markette gördüm" dersin gayet ciddi sorunlar doğabilir. küfür edilirken de "ana" kullanılır canı daha fazla yakmak, insanı biraz daha fazla kışkırtabilmek için. en hararetli bir kavganın ortasında "anne"li bir küfür et adamlar "popo"suyla güler, kavga falan da etmez seninle. işte madafaka "motherfucker" inceliğinden sıyrılabilme çabasıdır.

* yağmur altında tek başıma, çılgınlar gibi alışveriş yaptım dün! keyifliydi.

* yok yok iflah olmaz bu facebook! kendi kafasına göre türkçeye geçtiği yetmiyormuş gibi(evet ben facebook'un ingilizce olabilme ihtimalini sevdim!), en son bir bildirim geldi; x arkadaşım bana ait sevgililer günü mesajını okumuş, okumak için tıklayacakmışım. şaşırdım ve merak ettim, tıkladım. mesajı okumak için aşamalar kaydetmeliymişim. ilk aşama; 15 tane bugüne kadar hiç sevgilisi olmayan arkadaşımı seçiyorum(tıkladığım her arkadaşımdan birer birer özür dilerim "skip" seçeneği yoktu), ikinci aşama sevgilisi olanları seçiyorum. ve mesaj karşıma çıkıyor(aynen kopyalıyorum):

Sizi tebrik ederiz bütün aşamaları tamamladınız özel mesajınızı alt taraftan okuyabilirsiniz.
(arada 3cm boşluk)
Evet aşamaları tamamladınız. Burada bu kadar uğraşacağınızaq gidin sevgilinizle ilgilenin en özel mesajınız bu:)

şaka olmalı diye düşündüm ama hepsi gerçek. insanların işi gücü yok, ben de dahil!

* sevgililer günü demişken ben kutlayan biri olsam kesinlikle hediye tercihim bu olurdu.

* yazmadığım günlerde de bol bol eş dost gördüm. görmeyi planlamadıklarım bile çıktı karşıma, kimisi şaşırttı kimisi sevindirdi. ben yapamadım ama ytrum gayet güzel yapmış. tarifi görmek için -facebook'a inat- tıklayınız.

* hacettepe ve honda'nın amblemleri birbirine benziyor diyerekten buraya ikisinin amblemini koymaya hazırlanıyordum ki hiç de benzemediğini, sadece ikisinin ambleminin "h" olmasının benim bu fikre kapılmama sebep olduğunu fark ettim.

* iki kardan adamın sokakta bir başka kardan adam yaptığını görsem yadırgamam; onlar da yuva kurmak isteyebilir. haksız mıyım? susma bir şey söyle!

* uğramasın artık şu kabuslar gecelerime!!!

* çoğu zaman sıkıntımı atma yöntemi olarak eski şarkılara yüksek sesle eşlik etmeyi tercih ederim. şu dönem sıkıntımı atmama yardımcı olan isimlerin başını ise nil karaibrahimgil ve pink çekiyor. son dönem şarkılarından tercihim ise katy perry - hot n cold ile laurent wolf - no stress. kişilere takılı kalmamak lazım bazen. sen de yap güzel oluyor.

* her arabanın bir anteni var resmen! bunu fark ettiğimde otobüs camına yapışarak trafikteki arabalara olan bakışım görülmeye değerdi diyorum ben. günde yüzlerce araba görüyor olmama rağmen henüz fark etmiş olmam arabalara olan ilgimin(!) ispatıdır.

* blog yazan birçok arkadaşım değişikliğe gidiyor, hepsi de gayet hoş oluyor ellerine sağlık özendiriyorlar kendilerine fakat ben çok üşeniyorum. beni idare edin bir süre.

* THY'nin feel like a star temalı reklamında adam aynadan kendini görüyor ve yoluna devam ediyor ama aynanın karşısından ayrıldıktan sonra bile biz yansımasını görmeye devam ediyoruz. ayrıca ingilizce bilmeyenler için hiçbir açıklama yapılmıyor olması neden tepki çekmiş değil şaştım kaldım.

* insanların birbirinin hayatına istediği zaman girip istediği zaman çıkma hakları elinden alınmalı diyorum da başka da bir şey demiyorum.

* bir iç çamaşırı mağazasının kapısı neden kepenk şeklinde olur ve bu sebeple sadece akşamları kapanır ki? tamam kapı da olmasın ama dışardaki hanzo neden içeri ayıplar şekilde bakar ve "cık cık cık!" der? kendisi -kendi tabiriyle- donsuz mu geziyor sorarım ben bunu! iç çamaşırı tabu olmaktan çıksın artık!

* bloguma adsız yorumlar yapan sevgili arkadaşım(bak sapık dememek için maksimum çaba sarf ediyorum) şu sitenin ne işe yaradığını bir öğren bakalım. sana ödev!

* solaryuma girmek büyük cesaret ister bence. çok fazlaca korkunç, böyle ilginç bir şey bence. giriyorsun tabut gibi bir şeyin içine, kapak bir daha açılmasa, makine bozulsa, ne bileyim sesini kimse duymasa... offf!

* pazar günü bitiyor bu 3 haftalık keyif dönemi ve yurt üzerinde yaşayacağım bir yatak beni bekliyor olacak. kanepe yok, koltuk yok, tv karşısında uyuyup kalmak yok...

Pazar, Şubat 01, 2009

törn dı peyc

* annemin blogumu takip edip etmediğini anlamadım hala.

- ne yazıyorsun ki sen bloga şimdi?
+ komiklik şakalar gündelik şeyler falan :p
- insanlar senin yaşında kitap yazar sen hala komiklik şaka derdindesin.
+ ...

annelerin gizli bir örgütü olduğunu düşünüyorum, belirli dönemlerde gizlice toplanıp kararlar alıyorlar. kızım/oğlum şu ve benzeri cümle kurduğunda ne cevap vermeliyim? böyle yaptığında nasıl bir tepki vermeliyim? temalı toplantılar bunlar. 3 gün normal tepki verseler 4. gün içindeki anne dışa vuruyor, engel olamıyorlar.

ve siz babalar! farklıyız sanmayın!

* yeni bir site tavsiyesi, ben öğrendim ekranım şenlendi siz de eksik kalmayın: www.musicovery.com

* ben bunu denemek istiyorum:


* demiştim ya ben uyurken attığım mesajı, cevapladığım telefonu hatırlamam hatta durduk yere ararım bile diye bir post'umda.(postumda diyince de böyle iyicene.. dur parantezi kapatayım da geri dönüp virgül koyayım bari) neyse işte, geçenlerde kuzenim mesaj attı "geçen gece metalika törn dı peyc dinle acıyı alır diye mesaj gönderdin hatırlıyor musun?". atıyorsun bari mantıklı bir mesaj at değil mi? turn the page ve acıyı almak? kur hadi bağlantıyı, ben kendime kafa yormuyorum daha fazla.

* çarşamba günü istanbul gördüm, boğaz gördüm, köprü gördüm ben. gitmeden yine görmeye kararlıyım.

* Tv başında pinekliyordum geçen gün, bir an Almora çaldığını duydum, bir önceki kanala döndüm: TRT 41. yıl programı reklamı. gecede yer alan şarkıcılar: Emel Sayın, Candan Erçetin, Nükhet Duru, Trt Türk Sanat korosu vs. hadi kur bağlantıyı ben bunun üzerine de düşünmeyeceğim.

* rüyamda gördüğüm şey aynı buna benziyordu. tek farkı benim peşimdekinin elindekiler çift uçluydu ve pantolon giymiş kanlı canlı karşımda duruyordu. o an korkmadım, çünkü kıpırdamadığım için gözleri beni algılayamıyordu bile ama uyandığımda kalbimin yerinde sökülmesine ellerim engel olabildi.

* prospektüse uymadım alerji oldum ben. ha bir de kolesterol çıktı falan.

* bu aralar ibrahim tatlıses'in sarhoş adlı şarkısına feci takmış durumdayım. karışmayın yakarım kendimi!

* captain caveman... nerelerdesin sen?

* blog yazacağına dair söz veren hainler! peki ya siz nerdesiniz?

* istanbul metro açılışında Davos'taki tavrı üzerine konuşmasını "siz gerekli cevabı 22 temmuz'da verdiniz 29 mart'ta da yapmanız gerekeni biliyorsunuz" temalı mesajıyla sonlandırmasaydı inanırdım belki. her şey insanlık için(!)

* facebook'taki dedikodu uygulamasına sinir oluyorum ve o soruları yanıtlayan arkadaşlarıma tabi ki. sorulara bak: x sizce gamze eşcinsel midir sorusunu yanıtladı. cevabı görmek için tıklayınız. y sizce gamze hiç yalan söylemiş midir sorusunu yanıtladı. cevabı görmek için tıklayınız. z sizce gamze birden fazla kişiyle birlikte olmuş mudur sorusunu yanıtladı. cevabı görmek için tıklayınız.
nasıl bir dedikodu kazanıysa anlamadım gitti! yok cimri miymişim yok eşcinsel miymişim. yapacaksan da dedikodumu mantıklı konular hakkında yap. ne canım bu? çok güzel hareketler bunlar tabiriyle: sex and the city gibi iyice...

* küçük tesadüfler büyük mutluluklara gebedir, insan gözlerine inanamaz bazen. kelebekler, melekler... :)

* sezen aksu'nun erkek güzeli adlı şarkısını senelerdir "pamuk" olarak biliyormuşum yetmemiş gibi bir de söylüyormuşum ya aferin bana!

* blogunu günlük olarak kullananlar var ya ben de dünlük olarak kullandığımı söylemeye karar verdim. nasıl olsa günü gününe yazamıyorum, belli bir teması da olsun istemiyorum. güzel olur bence güzeeeel!

* pek sevgili ozzy'ciğim katılıyor aramıza, hazır olun!

* peki sence bir bonibona en çok hangi renk yakışıyor? bana oda karanlıkken monitor ışığının aydınlattığı pembe bonibon gibi geldi.

edit: kırmızının yanında halt etmiş pembe! neden kırmızıyı daha önce fark edemedim neden??

* bonibonla pek bir haşır neşirim şu sıra. fark ettin değil mi? haşır neşir edene bin öpücük olsun buradan.
"beni bonibon yağmurlarında yıkasınlaaaar yıkasınlaaar.
başucumda biten jelibon paketleri varsın hışırdasınlar."