Perşembe, Ağustos 07, 2008

koş Lulu koş!

"Lulu hanım siz de hayırsız çıktınız!"

Amcamın sözlerini düşündüm bir an. Sonra, daha önce sormadığım bir kaç arkadaşıma daha sordum "Lulu'yu izler miydin?", belki artık hatırlamıştır diye ikinci defa sorduğum da olmuştur kimilerine. Biri de çıkıp "Aaa evet evet izlemez miyim?" demedi, demedi ve ben hiç uzun uzun anlatamadım benim gözümden "Lulu"yu.

“Racing through the pantry, sliding on the floors,
Hiding in the closets, slamming all the doors
How can a lady as little as you,
Raise such a rumpus and a hullabaloo?"

Herkes Tom&Jerry, Looney Tunes peşinden koşarken ben hep Little Lulu' yu düşledim. Çizgi roman kahramanlığından çizgi film kahramanlığına yükselebilmiş yüce karakterlerden o. Lan Lulu ne tatlıydın sen öyle? Siyah lüle lüle saçların vardı ve tombik yanakların, kırmızı mini elbisen hep benim olsun isterdim, çıta gibi bacakların uyuyordu da seni benden ayıran o zeytin gözlerindi. Yine de aile bireyleri şuan bile vazgeçmedi beni Lulu diye çağırmaktan.


"Little Lulu, Little Lulu, with freckles on your chin,
Always in and out of trouble, but mostly always in.
Using Daddy’s necktie for the tail on your kite,
Using Mommy’s lipstick for the letters you write."

Mahallenin çetesi denecek türde arkadaşları vardı Lulu'nun, her iş, başta Lulu olmak üzere, bunların başının altından çıkardı. Türk tabiriyle "erkek fatma"ydı, bir tane bile kız arkadaşı olduğunu hatırlamıyorum. Beyzbol oynar, balık tutmaya giderdi. Sık sık hayal alemine dalardı, "kötü davranışlarda" bulunacak olsa hayal dünyası devreye girer, müzikal tadında bir ders verilirdi Lulu'ya ki biz de payımıza düşeni çıkarırdık. Tubby vardı sonra tombik oğlan, inceden yazardı Lulu'ya daha o yaşta.

“Though the clock says 7:30, it’s really after 10;
Looks like Lulu’s been repairing it again.
Though you’re wild as any Zulu,
And you’re just as hard to tame,
Little Lulu, I love you-Lu just the same, just the same,
Little Lulu, I love you-Lu just the same.”

Severdim, pek yakından takip ederdim öyle ki adım Lulu kaldı. Şikayetçi değilim de gün gelir çoluk çocuğa karışırım. korkarım çocuğuma Lulu'yu izletmekten, "peff anne bunu mu izliyordun ne sıkıcı!" derse ve ben "biz çocukken..."le başlayan cümlelerle ifade edemezsem kendimi.

Hiç yorum yok: