Pazartesi, Ağustos 11, 2008

sıkıldım ki ben..



* yağmur sonrası toprak kokusu vardır ya hani. İşte onu doya doya içime çektim bugün.

* parmak arası terlik: estetik görünüyorsun da parmaklarım arasına girmeye utanmıyor musun?

* msn’de rahip yazma sorunsalı vardı bir ara. Blogu bitireyim de hala var mı yok mu öğreneyim bakalım.

* Ankara adında Finlandiyalı heavy metal grubu, çatal höyük adında amerikan ambient ağırlıklı metal grubu var.

* Zinnur Gülşah Dinçer ve Şehriban Coşkunfırat isimlerini hatılamaya çalış hadi!

* en son leman kültür’de yemek yediğimde arkadaşımın salatasından küçük denemeyecek büyüklükte bir böcek çıktı. Garsona durumu anlatıp hesabı istedik, şefi geldi. Ona da böcek çıktığını söyleyince “e böcek çıkacak, araba değil ya!” dedi. Son esprileri(!) ve oradaki son yemeğim oldu.

* fileli çorap giyip siyah ruj sürerekten 333lü pozlar vermediğim için vampire freaks’te tutunamadım ben.

* “dtcf’de okuyorum” demeyi sevmiyorum, örgüt üyesi sanıyorlar.

* marlon brando karizmatik bir adam diyenlerdensen, bir de 1951 yapımı streetcar named desire’da izle derim. Bu daha hiçbir şey!

* küçükken capri sun alırken “üzerinde aslan olandan olsun” diyerek isterdim kantinden. Şimdi bile “safari olsun lütfen” diyesim gelmiyor.

* ne zaman tuvalet ve banyodaki havalandırma pencerelerine baksam hande ataizi gelir aklıma.

* istediğiniz kadar inkar edin! kadın cinsi erkeğinin özünde biraz da olsa maçoluk olsun istiyor.

* ergenliğe yeni girdiğimiz dönemlerdi. Bir arkadaşımla konuşuyorduk. “senin memene fincan koydu mu annen?” diye sordu. “o nedenmiş ki?” dedim. “daha düzgün ve güzel olsun diye” dedi. Bir onunkilere bir benimkilere baktım. “valla benimkilere kimse fincan koymadı da seninkilere kase ya da kova koydukları kesin!” dedim.



* nesquik’in gerek mısır gevreğini gerek süt tozunu sütsüz yemek en güzeli. Hele süt tozunu al arkadaşını karşına kaşıklayarak ye, böyle arada açın ağzınızı iğrençlik yapın ne süt dostu tavşan kalıyor ortada ne de sevimlilik.

* bira bardağında su, viski bardağında meyve suyu, çay bardağında rakı, rakı bardağında votka içmesi zevkli oluyor.

* can yücel’in “hayatı tersten yaşamak” adlı şiirini bir kerecik oku ne olur! “Ne güzel olur be!” diyeceksin.

* aynı şarkıyı saatlerce dinlemek nasıl bir saplantıdır?! Ve bunu yapmayanınız var mıdır?

* Windows xp’nin yeni çıktığı günlerdi. bir şeyler ararken bir köpek çıkıyordu ya hani o karakterin değiştirilebildiğini fark ettim. tur rehberi olarak tanıtılan karakterin adının gamze olduğunu görünce ablamın ve kardeşimin işgüzarlığı olduğunu düşünmüştüm. Çene yapmıştım, ne olduğunu anlamamışlardı tabi.

* dersten kaldığımda anne ve babamın sorun etmemesi daha kötü hissetmeme sebep oluyor kimi zaman. Beni umursamıyorlar gibi geliyor sanki. Babam, telefonu kükreyerek falan açsın; annem, senin gibi evlat olmaz olsun desin istiyorum.

* bahsettiğim şeylerden yine bahsederim diye çok korkuyorum. Öyle bir şey yaparsam uyarın beni.

* kuşadası'nda İngiliz bir turist sevgilisine köpekbalığı havuzunda evlenme teklifi etmiş. Okurken bile panik oldum. Beyaz atlı prensciğim oralarda bir yerlerde beni görüyorsan, okuyorsan sen yapma bana böyle şeyler sakın. Evlenmeye ikna edeceğim derken ölümüme sebep olma. İstemem böyle atraksiyonlar, aman diyim!

* yine İngiliz bir kadın 1953’ten beri saçlarını hiç kestirmemiş. 152 cm olan saçı yıkamak 45 dakika, taramak 2.5 saat, kurutmak 24 saat sürüyormuş. Kendi saçlarımı zor sanırdım.

* böyle bir durgunluk var üzerimde. ne diyeceğimi bilemedim çat diye bitiriyorum bugünkü yazımı. çat…

3 yorum:

Adsız dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Adsız dedi ki...

gamzee çok sıkıldım bir şeyler yazz :)

. dedi ki...

enteresannnnnnn